Herkese merhaba,
Hepimizin bildiği gibi yaz geldi geleli, (hatta bitmek üzere bile!) fondötenler rafa kalkalı çok oldu. Fakat yavaş yavaş Eylül sonu ile birlikte tekrar gündeme geleceği bir gerçek. Ben de kullandığım drugstore fondötenler hakkında bu kadar soru alıyorken sizlere şu an elimdeki fondötenler hakkında genel bir paylaşım yapayım dedim.
1) Rimmel London, Wake Me Up
İlk olarak Rimmel London Wake Me Up ile başlamak istiyorum; çünkü bu fondöten benim çok uzun süre kullandığım, özellikle kışları kuru cildime bir ilaç gibi gelen, fiyatına göre çok iyi iş çıkaran bir fondötendi. Çoğunlukla "Ay çok simli, aman pek disko topu, efendim çok parlama yapıyor, yağlandırıyor" gibi yorumların olduğu bir gerçek. Fakat bu tür yorumların genellikle yağlı ya da karmadan yağlıya dönük cilde sahip olanlardan geldiği de bir gerçek.
İçerisinde çok çok minik simler var fakat bu simler sizi baldız makyajı yapmış birine çevirmiyor. Hatta çoğu kişiden "Acaba gece makyajına daha mı uygun, gündüz için çok mu simli" gibi sorular alıyorken öncelikle belirtmeliyim ki öyle abartı bir durum söz konusu değil. Hele ki cildiniz kuru ve kuruya dönükse ışıltılı bir cilde o kadar hasretken bu fondöteni beğenebilirsiniz.
Fiyatı: indirimsiz 24,90 ₺. İndirimle 15'e kadar düştüğünü gördüm :) Rimmel London markasına ait ürünleri sadece Watsons mağazalarında bulabilirsiniz.
2) Shiseido, Dual Balancing
Rimmel London Wake Me Up fondöteni çıkana kadar Shiseido'nun bu Dual Balancing (ikili dengeleme) fondötenini kullanıyordum. Shiseido pek drugstore bir marka değil. Birçok ürününü genel olarak beğeniyorum; aynı şekilde bu fondötenini de sevmiyorum diyemem ancak gün içerisinde bir ağırlık/tıkanma hissi verdiğini de inkar edemem.
Cildimde gözenek harici pek problem yok, ben fondöteni renk eşitlemek amaçlı kullandığımdan bu ürünün kapatıcılığı bana yetiyor. Fakat bitiş olarak Shiseido'nun bu fondöteni bende biraz yapay duruyordu ve yüzümde fondöten olduğu kolayca belli oluyordu. Ayrıca uzun süreli ya da yoğun kullandığımda cildimde sivilcelenme yarattığına şahit oldum. Sanırım bittiğinde tekrar almayacağım bir ürün.
Fiyatı: 15 ml 120 ₺.
3) Note Cosmetics, Detox & Protect
15 SPF özelliği olan Detox & Protect fondötenine gelince gün boyu kalıcı olma özelliğinin, beni en çok cezbeden özelliği olduğunu söyleyebilirim. Herhangi bir parlama yaratmayan mat bitişli, bana göre kapatıcılığı bir hayli yüksek bir fondöten. Bu görünüm cildimin zaten kuruya dönük oluşundan kaynaklanıyor olabilir fakat buna rağmen pul pul bir görünüm de yaratmadığını belirtmekte fayda var. Kokusu da benim gibi kokulara karşı hassas ve alerjik biri için oldukça hafif ve güzel.
İçerisinde tatlı badem yağı, yosun özü ve E vitamini bulunduğundan cildi koruyup detox etkisi yaratmayı vaat eden bir fondöten.
Ürünle ilgili beni şaşırtan tek şey ise ton skalası oldu. Bugüne kadar her ürünün 01 ya da 02 tonlu en açık tonunu kullanan biriyim. Note Cosmetics'in en açık fondötenleri dahi sarı alt tonlu olduğundan benim cildimde çok iyi kaynaşıp, tam bir renk uyumu sağlayamıyor. Yani önceki kullandığınız markaların ürün tonlarını baz almadan, MUTLAKA DENEYEREK satın almanızı öneririm.
Fiyatı: 25- 30 ₺ arası.
4) Max Factor, Skin Luminizer
Cildinizi sağlıklı ve aydınlık gösterdiği iddia edilen bu fondöteni yabancı YouTuber'lar öve öve bitiremiyorken ben de denemeyi çok istiyordum. Fotoğrafta da görebileceğiniz gibi bana Watsons sponsorluğunda gönderildi.
Renk tonu cildime uygun olmadığı için duruş olarak pek anlaşamadık. Fakat ürünün duruşunu, bitişini ve sürümünü değerlendirecek olursak, cilde aydınlık görünüm vermeyi vaat etmesine rağmen öyle bir özelliğinin olduğunu düşünmüyorum; bana aydınlık bir görünümden ziyade ağırlık veriyor. Bitişi ise benim cildimde yapay ve kalın durdu. Real Techniques Buffing Brush ile uygulamama rağmen fırça izleri bıraktı. Sünger ile uyguladığımda da dağıtmak epey zamanımı aldı ve yapay bir görünüm bıraktı.
Fiyatı: 40 ₺
5) L'oreal Paris, Infallible 24H
24 saat kalıcılık vaat eden bu fondöten, Watsons satış danışmanının öve öve bitirememesi, şiddetle tavsiye etmesi üzerine satın aldığım bir fondötendi.
Parlama, terleme, kusma, maske gibi bir görünüm yaratmamayı vaat eden bu fondöten burun bölgem hariç cildimde pul pul bir görünüm de yaratmadı; fakat gün içerisinde peçeteyi yüzüme dokundurduğum anda fondötenin kolayca peçeteye bulaştığını gördüğümü inkar edemem.
True Match ya da Wake Me Up'a göre de kıvamı daha yoğun, yani daha az akışkan. Ancak ambalajı güzel olsa da kapağı pek güven vermiyor, ince plastiği çatlayıp kırılacakmış gibi geliyor.
Fiyatı: 56 ₺.
6) Revlon, Color Stay
Revlon Color Stay fondöten ise, bana yukarıda bahsettiğim tüm drugstore fondötenleri unutturan, aldığıma asla ve asla pişman olmadığım ve tekrar tekrar alacağım bir fondöten oldu. Bendeki dry-to-normal, yani kurudan normale dönük ciltler için olanı. Neler yapmadım neler: Yürüdüm, koştum, terledim, yine de günün sonunda kapatıcılığı hâlâ yerindeydi.
Sahiden de tüm o yabancı blogger/vloggerların videolarında yer verdiği kadar varmış.
Cildimde ışıl ışıl duruyor. Işıl ışıl derken parıl parıl değil, doğal bir aydınlık görünümden bahsediyorum. Hafif ve ince bir his veriyor. Akışkan bir kıvamı var, tek katta bile istenilen sonucu veriyor. Kalıcılığı mükemmel. Kapatıcılığı ise ortalama deniliyor ancak benim için ortalamanın üzerinde.
Oldukça geniş de bir renk skalası var. Sarı ve pembe alt tonlular için birçok tona sahip bu fondöten. Benim cildimle iyi örtüştüğü için ben pembe tonlularda en açık renk olan Ivory rengini kullanıyorum. Eğer sarı alt tonlu ve açık tenli bir cildiniz var ise, siz de sarı alt tonluların en açık tonu olan Buff tonunu kullanabilirsiniz. Fakat şunu unutmayalım ki testerlarını denemeden cilt tonunuz için hangisinin en uygun olduğuna karar vermek zor.
Ürünle ilgili tek olumsuz düşüncem ise pompasının olmayışı.
